OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN
FİZİKSEL(ÇEVRESEL) ve EĞİTSEL DÜZENLEMELER
HAZIRLAYAN
Uğur NAYİM
090110047
4/2
OTİZM NEDİR?
Otizm, çoğunlukla yaşamın ilk üç
yılında fark edilen, her kültürde, dünyanın her yerinde görülen ve erkeklerde
kızlara oranla daha yaygın olan ciddi bir gelişim bozukluğudur.
Otizmin kapsamı çok geniş olup
birçok türü ve bu türlerin içinde ağır,öğretilebilir ve eğitilebilir olmak
üzere üç grupta değerlendirilebilir. Ağır otizm teşhisi konulmuş çocuklar için
rehabilitasyon merkezlerinden faydalanırken, öğretilebilir ve eğitilebilir
kademede olan çocuklar için özel okullar, özel eğitim sınıfları ve normal
okullarda eğitimleri gerçekleştirilebilir. Otizmde unutulmaması gereken en
önemli nokta otistik çocukların heterojen bir grup olmalarıdır. Yani her
otistik çocuk farklı özellik gösterir ve buna göre bir eğitim programı
oluşturmak gereklidir.
OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN
FİZİKSEL(ÇEVRESEL) ve EĞİTSEL DÜZENLEMELER
Otistik çocuklar özellikleri
bakımından birbirinden çok farklı özellikler gösterdiğinden eğitsel ve fiziksel
düzenlemelerde buna bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Ancak genel
olarak bir değerlendirme yapacak olursak otizmli çocuklar için fiziksel ve
eğitsel düzenlemeleri iki boyut olarak ele almak gerekmektedir.
OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN FİZİKSEL
DÜZENLEMELER
Otizmli çocuklar için yapılan
fiziksel düzenlemeler çocukların eğitim ortamlarında daha rahat hareket
etmeleri ve yapılan eğitim çalışmalarından en iyi verimi almaları için
yapılmaktadır. Otizmli çocuklarda hareket dengesizliği ve acıya karşı
duyarsızlığı bulunduğundan eğitim ve yaşam ortamları gerektiği gibi
düzenlenmezse olumsuz sonuçlara yol açabilir.
- Otistik çocuklar detayları gayet iyi biliyor
olabilirler ama onların birbirlerine nasıl bağlandıklarını anlamakta
güçlük çekerler. Bu nedenle sınıftaki bölümlerin yapılan işlere göre kesin
sınırlarla ayrımlaşmış olması çok önemlidir.
- Fiziksel ve Görsel Kesin Sınırlar Oluşturun:
Örneğin çocukların bireysel çalışma yapacakları masaların üstüne her
birini resmini yapıştırarak kendi alanlarını kolayca ayrımlaştırabilmesi
sağlanabilir. Yine bölümler arasını birbirinden ayırabilmek için, oyun
köşesini halı ile kaplarken, resim köşesini başka bir malzeme ile
kaplayabilirsiniz. Çocuğun nerede ne yapacağını dışarıdan müdahalelere
gerek kalmasızın bağımsız olarak bilebilmesini sağlamak için bu tarz
görsel uyarıcılar son derece faydalıdır.
- İşitsel ve Görsel Dikkat Dağıtıcıları En Aza
İndirgeyin: Etraftaki dikkat dağıtıcı malzemeleri kapalı yerlere koymak
gereklidir. Çocukların bireysel çalışma yapacakları masaları camlardan
uzak yerlere yüzleri duvara dönük şekilde yerleştirilmelidir. Bunun gibi
önlemler alarak çocuğa detaylara değil de tümüne dikkat etmeyi öğretmek
doğru olacaktır.
- Temel Öğretim Köşelerini Belirleyin : Sınıftaki
faaliyetlerin yapıldığı köşeleri imkanlar nispetinde birbirinden ayırmaya
çalışmak gerekmektedir.
- Günlük Program: Çocuğun gün içindeki olayları takip
edebilmesi, geçişleri kolay yapabilmesi ve doğru beklentiler
oluşturabilmesi için sınıf içindeki program görsel olarak şematize
edilmelidir. Bu program soldan sağa ya da yukardan aşağıya doğru
yapılabilir. Okuma yazması olan çocuklarla yazılı bir program
yapılabilecekken, daha ufak çocuklarla, o faaliyeti sembolize eden bir
obje kullanılabilir. Örneğin resim çalışması için gerçek bir boya
kullanmak gibi. Bu şekilde program yapma, çocukta temelde eksik olan
organizasyon yapabilme becerisini geliştirmek için ilk adım olacaktır.
Zaman içinde çocuk ile birlikte günlük program yapılabilecek duruma
gelinebilir.
- Çocukların kendilerini yaralama ihtimali
oluşturacak keskin uçlu ve kenarlı cisimleri malzemeleri ve delici
malzemeleri mümkün olduğunca eğitim oramından uzak tutmak gerekmektedir.
- Çocuklar için en az 1.5 metrekarelik alana ihtiyaç
vardır. Öğrencinin rahat hareket edebilmesi, çalışabilmesi ve oyun
oynayabilmesi için geniş bir alana ihtiyacı vardır ve bu alanın otistik
çocuk için hazırlanması gerekmektedir.
- Otistik çocuklar için dağınık ve kalabalık odalar
çok olumsuz tepkilere yol açar. Çünkü bu ortam çocuk için uyarıcı fazlalığına neden olacaktır ve otistik
çocuklar bundan hiç hoşlanmazlar. Bu yüzden onların en az etkileneceği
uyaranın mümkün olduğunca az bulunduğu bir ortam hazırlanması
gerekmektedir.
- Eğitim ortamında çocuğun rahat hareket etmesini
sağlayacak bir yönergeler sisteminin oluşturulması gereklidir. Net,dikkat
çekici, basit bir şekilde çocuğun neyi nasıl yapması gerektiğini anlatan
yönergeler otizmli çocuğun hareket etmesini kolaylaştıracaktır.
- Çocuğun
hassas olduğu duyusal uyarıları da göz önüne alarak dikkatini bozmayacak
bir düzen oluşturmak gerekir. Kendini kötü hissettiğinde sığınabileceği
sessiz bir alan olmalıdır. Ya da dikkati çabuk dağılan bir çocuk yüzü
duvara dönük oturtularak çalışılmalıdır.
- Otistik çocuklar için ses, ışık, hareketler çok
önemlidir. Çocuğun rahatsız olmayacağı bir ışık,ses düzeni belirlemek
ayrıca sıcaklık ve temizlik gibi unsurları da eğitimi aksatmayacak
nitelikte ayarlamak gereklidir.
- Oyuncak Seçimi: İlk olarak çocuğu sınıf ortamında
serbest bırakıp gözlemek ve hangi malzemelerle ilgilendiğini görmek,
başlangıç oyuncaklarını seçmede kullanılabilecek yöntemlerden birisidir.
Otistik çocuklar için kartlar, yapbozlar, koku tüpleri, dokunsal oyunlar
ya da oyuncaklar, hayali oyunlar, uğraşıya dayalı oyunlar tercih
edilmelidir.
- Okuldaki araç-gereç, malzemelerin çocukların
kullanımına uygun,ergonomik ve kullanışlı olarak tasarlanmalıdır.
- Okuldaki musluk, tuş gibi unsurlar otistik
çocukların kolayca ulaşabileceği ve kullanabileceği nitelikte
hazırlanmalıdır.
OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN EĞİTSEL
DÜZENLEMELER
Otizmli çocukların eğitiminde
dikkat edilecek en önemli unsur otizmli çocukların heterojen grup özelliği
göstermelidir. yani bu çocukların her biri farklı özelliklere ve farklı öğrenme
güçlerine sahiptir. Öncelikle rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören ve dil
gelişimi, kişisel bakım ve sosyalleşme bakımından belli bir seviyeye gelmiş
otizmli çocuklar yeterli görülmeleri halinde kaynaştırma sınıflarına
alınabilirler. Rehabilitasyon merkezlerinde ve kaynaştırma sınıflarında yapılan
eğitsel düzenlemeler sayesinde otistik çocuklarda normal akranları gibi
eğitimlerine devam edebilirler.
- Otistik çocuklar bireysel ayrıcalık
gösterdiklerinden performansları da birbirinden farklıdır. Çocuğa uygun
hazırlanacak olan eğitim plânına başlamadan önce öğrenci gözlenir, ölçüt
bağımlı ölçü araçlarıyla her bir beceri alanındaki performansı belirlenir.
Performans alımı sırasında çocuktan istenen açık olarak söylenmeli ve
gelen cevaplar hiç tepki göstermeden kaydedilmelidir.
- Heterojen bir grup olan otistik çocukların eğitsel
gereksinimlerinin karşılanabilmesi için hazırlanan çerçeve programdan her
çocuk için bireyselleştirilmiş eğitim plânı hazırlanarak uygulanması
gerekir. Hazırlanacak olan bu eğitim plânındaki amaçlar ve araç gereçler
çocuğu merkeze almalıdır.
- Öğretim
sürekli değerlendirme gerektirir. Amaçların ve davranış değişikliklerinin
öğrencide gerçekleşip gerçekleşmediği düzenli bir değerlendirme sonucunda
ortaya çıkar. Öğretmen, öğrencideki gelişimleri ve değişimleri kaydederken
günlük plân özelliğini de taşıyabilecek kayıt formları ve grafikler
oluşturur. Her bir amaç için hazırlanan bu form ve grafikler ilerlemelerin
kaydedilmesinde öğretmene pratiklik kazandırdığı gibi öğrencinin o
becerideki ilk ve son durumu arasındaki gelişimini rahatça değerlendirmesine
de yardımcı olur.
- Otistik çocukların genel özelliklerinden biri de
çevrelerindeki insanlarla iletişim kurmakta güçlük çekmeleridir. Bu
nedenle çocukların eğitimlerine devam edilirken iletişim problemleri
üzerinde öncelikle durulmalıdır. İletişim problemleri üzerinde durulurken
her çocuğun iletişim düzeylerinin ve iletişim kurma biçimlerinin (işaret,
sözlü, fiziksel) birbirinden farklı olabileceği göz önünde
bulundurulmalıdır.
- Otistik çocukların eğitim programlarının amacı
çocuğun davranış problemlerini azaltarak gereksinimleri olan becerileri
kazandırmaktır. Öğretimi engelleyecek düzeyde stereotip ve problem
davranışlar varsa öğretimle birlikte bu davranışların ortadan kaldırılması
ya da azaltılması sağlanmalıdır. Problem davranışlar üzerinde çalışılırken
her bir davranış için "Davranış Değiştirme" teknikleri
uygulanmalıdır.
- Eğitim ortamları, oluşturulan seviye grubundaki
çocukların özelliklerine (ilgi ve düzeylerine) uygun şekilde
yapılandırılmalıdır. Ortamın düzenlenmesi öğretmenin işidir. Öğretmen,
ortamı düzenlerken her bir öğretim amacına göre çocuklarla iletişim
kurabilecek, onları kontrol edebilecek, olumsuz davranışların ortaya
çıkmasını engelleyecek şekilde olmasına dikkat etmelidir.
- Eğitim ortamları, oluşturulan seviye grubundaki
çocukların özelliklerine (ilgi ve düzeylerine) uygun şekilde
yapılandırılmalıdır. Ortamın düzenlenmesi öğretmenin işidir. Öğretmen,
ortamı düzenlerken her bir öğretim amacına göre çocuklarla iletişim
kurabilecek, onları kontrol edebilecek, olumsuz davranışların ortaya
çıkmasını engelleyecek şekilde olmasına dikkat etmelidir.
- Öncelikle verilmesi gereken beceriler çocuğun
yaşamını kolaylaştıracak günlük yaşam ve öz bakım becerilerinden
oluşmalıdır. Herhangi bir beceri öğretimine geçmeden önce o beceriyi
alabilmesi için gerekli ön koşul becerilerin çocukta bulunup bulunmadığı
belirlenmeli ve düzenli bir beceri analizi yapılmalıdır. Öğretim sırasında
öğretmen, öğrencinin performans düzeyine bağlı olarak sözel ipucu, model
olma ve fiziksel yardım ipuçlarını kullanmalıdır.
- Sınıf içi ve dışı etkinlikler düzenlenirken
öğrencinin ilgi ve becerilerine göre öğretim amaçlarını gerçekleştirmeye
yönelik olmasına dikkat edilmelidir. Etkinliklerde kontrol öğretmende
olmalı, öğrenciyi mümkün olduğu kadar etkinliğe katmalı ve etkinlikler bir
program çerçevesinde yürütülerek basit etkinliklerden başlanmalıdır.
Etkinlik süresince çocuğun yapamadığından çok yaptığı beceriler dikkate
alınarak olumlu ifadelerle pekiştirilmelidir.
- Zaman soyut bir kavramdır. Otistik çocukların
etkinlik süreleri düzenlenirken zamanı olabildiğince somutlaştırmak
gerekir. Bunun için çocuğa sırasıyla etkinliklerin neler olacağı
gösterilmelidir. Örneğin günlük etkinlikler sırasıyla küçük kartlara
yazılıp ya da etkinliğin resmi çizilip öğrencinin masasına asılır.
Tamamlanan etkinliğin kartı öğrenciyle birlikte çıkarılır ve diğer
etkinliğe geçilir. Böylece çocuk biten etkinliğin arkasından hangi
etkinliğe geçeceğini görür.
- Otistik çocukların özelliklerinden biri de sosyal
uyum problemidir. Bu nedenle çocukların eğitimindeki en önemli amaçlardan
biri de çocukta sosyal etkileşimin gerçekleştirilmesidir. Çocuğun
çevresindekilerle birlikte uyum içinde yaşayabilmesi için sosyal
gelişiminin sağlanması gereklidir. Öğretmen, öğrenci için kaynaştırma
eğitimi kararı alırken onun seviyesini ve gereksinimlerini en iyi şekilde
tespit etmelidir. Hazırlanan kaynaştırma programı doğrultusunda belirlenen
okulun yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri ve öğrenci velileri otistik
çocukların özellikleri ve eğitimleri hakkında önceden bilgilendirilmelidir.
Değerlendirme her iki öğretmen tarafından sık aralıklarla yapılmalıdır.
- Çocuğun performansı ve öğretim plânları
belirlenirken ailenin katılımı gereklidir. Öğretmenin çocuk üzerinde
yaptığı tüm çalışmalarından ailenin de haberdar edilmesi, çocuğun okulda
kazandığı olumlu davranışları evde de sürdürmesi açısından önem taşır.
Bunun için yönetim ve öğretmence plânlanan veli toplantılarının dışında,
öğretmen her çocuk için yapılan çalışmaları anında, aileye bildirmeli, bu
çalışmalar doğrultusunda evde neler yapılacağına dair sözlü ve yazılı
açıklamalar yapmalıdır. Gerektiğinde ailenin de derslere katılımı
sağlanarak, eğitim sırasında çocuğa yaklaşım konusunda ailenin de
bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Eğitim-öğretim sürecinde ailenin plânlı bir
şekilde eğitime katılmasının, hem öğrencide gerçekleştirilen amaçların
yerleşmesine, hem de ailenin özel eğitim konusunda bilinçlendirilmesine
fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
- Otizmli çocuklar göz teması kurmaktan kaçınırlar..
Bu sebepten otistik çocukla göz kontağı kurmak çok önemlidir. Göz
iletişimi ile çocuğun dikkatini sürekli kılmak olumlu bir etki yaratır.
- Resmi ve
özel okulların bünyesinde özel eğitim gerektiren öğrenciler için açılan
sınıflardır. Otizmli çocuklar için açılan sınıflar en fazla 4 kişi
olmalıdır.
- Otizmli çocuklara eğitim verilirken ilgilerini
çekmek için ışıklı,ses çıkaran ve hareket eden cihazların kullanılması ve
derslerin bunlar üzerinden işlenmesi çok daha faydalı olacaktır.
- Otistik çocukların eğitimleri küçük yaşta başlanmalıdır.
Bu sayede hem gelişim aşamaları daha iyi takip edilir hem de varsa
problemlerin yaşanmasından önce önlemler alınabilir.
- Çocuğun
konuşulanları anlayabilmesi için dikkatini toplayabilmesi gerekmektedir.
Konuşma ancak çocuğun anlama kapasitesi çok arttıktan sonra başlayacaktır.
İlgisini çekecek kısa süreli çalışmalarla göz kontağı kurularak aşamalı
olarak dikkat süresi uzatılabilir.
- Dikkatini yönelttiği
nesne ile kısa süreli saklanma bulma oyunu oynanır. Çocuk o nesnenin
sürekli var olduğu fikrini benimsemeye başlayacaktır. Bu çocuğun dil
gelişimi açısından önemlidir. çünkü çocuk kelime ve sembollerin objeler
için kullanıldığını anlamadan önce kafasında o objenin sürekli var olduğu
ve değişmediği fikrine sahip olmalıdır.
- Nefes kontrolü ve
ağız hareketleri: Balon üfleme, elde tutulan kağıt mendili üfleme, mum
söndürme, ağız kenarındaki balı yalama, mimikleri taklit etme, sakız
çiğneme, dondurma yalama, çiçek kolonya koklama, pipetle içecek içme gibi
örnekler çoğaltılarak çalışılabilir.
- İletişim için
gerekli katılımı ve ikili ilişkiyi kapsadığı için taklit etme öğrenilmesi
gerekli b Sıralı oyun oynama çalışması yaparken sıra değişimi için tamam
sonra gibi sürekli aynı kelimeleri kullanırsak çocuğun anlamasına yardımcı
oluruz. Burada önemli olan anlam kargaşası ve güvensizlik yaratmamak için
söylenilene uymak, uygun açıklamayı yapmak ve bekleme zamanını çocuğun performansına
uygun olarak ayarlamaktır.ir beceridir. Taklit etmeyi öğretmek için önce
çocuğu biz taklit etmeliyiz.
- Çocuk dinlemeyi
öğrenmeden konuşmaya geçmez. İşitsel deneyimi arttıkça seslere karşı alıcı
dili de o ölçüde gelişir.
- Anlama becerileri:
anlama yeteneğini etkileyen faktörler çocuğun zihinsel kapasitesi, dikkat
düzeyi, algısal gelişimi, maruz kaldığı dil uyaranları duyusal
bozuklukları, fiziksel problemler, motivasyon olarak sıralanabilir.
- Obje
tanıma:öncelikle çocuğun tanıdığı objelerle çalışılması gerekmektedir.
Konuşma basit anlaşılır ve nesneyi vurgulayıcı nitelikte olmalıdır.
- Renk
tanıma:boncuklar, mandallar, balonlar, toplar ve benzeri materyallerle
günlük kullanılan eşyalarla çalışılabilir. Önemli olan çocuğun ilgisini
çekmesidir.
- Şekil tanıma: Önce
daire olmak üzere, kare, üçgen, dikdörtgen ile renk tanımada olduğu gibi
çalışılır.
- Zamir kullanma: Önce isimlerden başlanır; anne, baba,
Ali vb. aile fotoğraflarından yararlanılabilir. Her bir üye tek tek resme
sahip olmalıdır.
- Var/yok kavramı:
Var/yok kavramı ayrı ayrı çalışılmaya başlanmalıdır. Resimli kartlar,
günlük kullanılan eşyalar ile çalışılabilir. Tüm çalışmalarda basit
sorular sorularak doğru cevapları tekrarlanılarak çocuk teşvik
edilmelidir.
- Kavramlar için
renkli,dikkat çekici,kısa kelimeler bulunan kartların hazırlanması
gerekir. Bu kartlar sayesinde hem öğrenmeleri daha eğlenceli hale
getirilecek, hem de basit ve etkili bir hal alacaktır.
- Otizmli çocuklara
basit emirleri yüksek sesle kısa ve basit cümlelerle vermek yararlı
olabilir. Örneğin: ‘’burnuna dokun’’ veya ‘’musluğu çevir’’ gibi.
- Kaynaştırma
sınıflarında eğitim alan otistik çocuklar için sınıfa verilen direktifler
bir kez de otizmli çocuğa verilmeli böylece dikkatini vermesi,ilgisinin
açık olması ve güdülenmesi sağlanmalıdır. Örneğin: ‘’Defterlerinizi açın.
Ahmet sende aç’’
- Otistik çocuklar
okula başladıklarında çocuğun çevresini incelemesine izin verilmeli ve
bazı şeyleri yapması konusunda çok ısrarcı olunmamalıdır. Bu süreçte
çocuğu tanımaya özen gösterilmelidir.
- Otistik çocukların
çoğu zaman yemek yeme ve yemek seçme problemleri olmaktadır. Yemek yemesi
konusunda ısrar edilmemeli ilk etapta çocukları gözlemlemesine izin
verilmelidir. Aileden çocuğun yabancı ortamlarda nasıl tepkiler verdiğiyle
ilgili bilgiler alınmalı çocuğun korkularının olup olmadığına ve varsa
davranış problemlerinin neler olduğu sorulmalıdır.Otistik çocuklar bazen
kalabalık, çok fazla eşyanın olduğu gürültülü ortamlara yoğun tepkiler
verebilirler. Bu göz önünde tutularak çocuk daha sakin bir ortama alınmalı
ve çok fazla zorlanmamalıdır.
- Yabancılık çekmemesi
için çok sevdiği bir oyuncak veya nesnenin yanında olması bu süreci daha çabuk
atlatmasını sağlayabilir.
- Tuvalet eğitimi olan
çocukları bazen sözel olarak
uyarmak ve onlara mutlaka tuvaletin yerini göstermek bu sırada ona
yardımcı olmak gerekmektedir. Evde tuvalete gitmede hiç bir sorunu olmayan
otistik çocuk okulda tuvalet eğitimi almamış izlenimini bırakabilir. Bu
konuda aileden ve eğitimcisinden yardım istenmelidir. Bunun tuvalet
korkusundan yabancı bir yerdeki tuvaleti reddetmeye kadar giden çok
çeşitli sebepleri olabilir.
- Otistik çocuklarda
dikkat süresi kısadır. Buna bağlı olarak yapılan ortak faaliyetlerde
öncelikle çocuğa dikkat süresine uygun çalışmalar verilmeli ve bu kademeli
olarak arttırılmalıdır.
- Oyun becerilerinde
hiç bir zaman başka çocuklarla oynama konusunda zorlanmamalı, öncelikle
onların oyunlarını izlemesine izin verilmeli veya çok sevdiği bir
oyuncakla akranlarıyla birlikte paralel oyun kurması sağlanmalıdır.
- Gerektiği yerde
sözel pekiştireçlerin yanı sıra farklı pekiştireçlerin verilmesi faydalı
olacaktır.
- Otistik öğrencilere
verilen tepkiler her zaman aynı sonucu vermeyebilir. Bu sebepten verilen tepkilerin
güncellenmesi gerekmektedir.
- Eğitim sırasında
yönergeler kullanmak ve otizmli çocukların bir yapılacaklar listesi veya
etkinlik defteri tutmaları önemli faydalar sağlayacaktır.
- Otistik çocuklarla
olabildiğince çok konuşmak onları konuşmaya teşvik etmek gerekir.
Konuşurken bol ve abartılı yüz ifadesi ve vücut hareketleri kullanmak dili
öğrenmeye yardımcı olur.
- Otistik çocuktan bir
davranış bekleniyorsa ve çocuk söylenen davranışı anlamıyorsa, o davranış
mutlaka yaparak çocuğa gösterilmelidir. Böylece çocuk kendisinden beklenen
ve yapması istenilen davranışı görmüş olacaktır. Aynı şekilde çocuğa
herhangi bir nedenden dolayı “Hayır” denildiğinde mutlaka çocuğun yapması
gereken davranış çocuğa gösterilmelidir.
- Otistik çocukların
düzenden hoşlandıkları unutulmamalıdır. Bu nedenle hep aynı sandalyeye
oturmak ya da aynı tuvaleti kullanmak onlara güven verebilir. Otistik
çocuk için oturularak yapılan etkinliklerde bir yer belirleyip ona
göstermek ve hep oraya oturtmak yararlı olabilir.
KAYNAKÇA
AK,AYLİN (2002);Otizm ve otistik
çocuklar,Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi,Temmuz2002,sayı29
GÖRGÜ,ERTAN(2004)Okul Öncesi Dönemde
Otistik Çocukların Kaynaştırılması,Çoluk Çocuk Dergisi,k,Kasım2004
TÜRKBAY,TÜMER(2003)Otistik Çocuklar
ve EğitimleriBilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi,Mayıs2003,sayı39
KORKMAZ,BARIŞ:Genetik Etkiler ve
Otizm, www.denizce.com
GÜVELİ,MUSTAFA:Ayrı ve Aykırı Bir
Dünya Otizm, www.rehberlikhizmetleri.com
ÖZDEMİR,NEDRET:Ege Üni. Otizm ve
Otistik Çocukları Tanıtım Konuşması, www.zirve35ozelegitim.com/nedir
www.bebek.com/content/detail.asp/contID=2437
Şahbaz, Ümit: “Kaynaştırma
Sınıflarına Devam Eden Zihin Engelli Öğrencilerin Sosyal Kabul Düzeylerinin
Belirlenmesi”, 13. Özel Eğitim Kongresi Bildirileri-Özel Eğitimden Yansımalar,
Kök Yayıncılık, 2003.
Batu, Sema: “Özel Gereksinimli
Öğrencilerin Kaynaştırıldığı Bir Kız Meslek Lisesindeki Öğretmenlerin
Kaynaştırmaya İlişkin Görüş ve Önerileri”, Yayınlanmış Doktora Tezi. Anadolu
Üniversitesi, Eskişehir, 2000.
Batu, Sema: “Kaynaştırma Eğitimi
Ders Notları”, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 1998.
http://www.ozelegitim.org/otizm/otistik
bireylerin egitimi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder